bugün

entry'ler (299)

cem ali gizir

"sözlüklerde arkanızdan konuşan benim!" itirafımdan haftalar önce yazılanları okuyup asistanlarıyla dedikodumu yapan zat.
yakın zamanda bunu trajik bir biçimde öğrenip ciddi ciddi rencide oldum lan. şunca senedir var olan karizmamı iki saniyede alaşağı ettiği için her üç sözlükten de teşekkür ediyorum kendisine.

o bu değil de, itirafımdan haftalar önce hakkında yazı yazanın solak olduğunu nasıl anlamış asfgasdfasdfasdf?

samtex mersin şubesi

bir personel rezaletine şahit olmak istiyorsanız seçebileceğiniz yegane yerlerden biri. neden mi?

mezuniyet, hele ki üniversite mezuniyeti bir insanın hayatındaki en önemli gecelerden biridir. bu gecede doğal olarak kıyafet, en özenilen şeydir. bu önermeden hareketle gittiğimiz samtex mağazası, rezaletin daniskasını yaşatmıştır. "hiçbir şekilde şüpheniz olmasın, biz her alınan elbisenin notunu alıyoruz, aynı fakülteden de hiiiiç kimselere satmıyoruz." diye garanti alınan yerde aynı kıyafet nasıl olurda başkasına satılabiliyor? üstelik aynı fakülteden başka bir bölüme değil, sınıf arkadaşına! ulan senin teknolojiden haberin yok mu? kayıta geçmiyor musun elbiseyi sattık diye? iki gün sonra aynı elbiseyi aynı sınıftan başka birine satmak nedir ya?

neymiş, bir hata olmuşmuş, 14 yıldır bu işi yapıyorlarmış da hiç böyle bir şey başlarına gelmemişmiş. hep laf. aynı sınıf ulan, aynı sınıf! hadi onu geçtim, mağduriyetinizi bildirip paranızı da geri alamıyorsunuz. veremiyorlarmış. istersen başka kıyafet beğenebilirmişsin ama olur da beğenmezsen aynı elbiseyi giyecekmişsin.

dünyanın başka hiçbir yerinde böyle rezalet görülmemiştir heralde. sakın ama sakın, oradan abiye satın almayın. size yapılan iyi muamele sadece elbiseye para ödediğiniz süreye kadar geçerli oluyor çünkü.

doğru erkeği arayan kız

meşgul yanıtı alması olasıdır.

cem ali gizir

mersin üniversitesi öğretim üyesi.

ilk defa yapacağı sınavdan tırsmıyorum. hatta tırsmak ne kelime kendimi parçalamıyorum bile. deli cesareti mi var bende ne.

mümin sekman

gece itibariyle mersin'deki konferansını tamamlamış zat.

"her şey seninle başlar" efsanesini bir de kendinden dinleyelim de aman da bir güzel başarıya güdülenelim diye seminerine gitmeye niyet ederseniz sakın derim. adam tam bir fiyasko. jestleri mimikleri geç, asla iyi bir hatip değil. sen tut bilmem kaç adamın başarı hikayesini anlat, insanları bu yönde motive etmeyi seç, hitap ettiğin kitleye tek söz bile geçireme. yirminci dakikada seminerden çıkan arkadaşıma inat kalmayı tercih edip konuşma sonunda belki bir şeyler görürüm dedim ama yok hık çık yani. konuşma hazırlıksız, heyecandan mı bilmem bir kekeleme, ne söyleyeceğini bilememe durumu. o bir buçuk saat benim sinirlenmem için elinden geleni yaptı adam.

ha bir de ankara hukuk mezunuymuş. neymiş, insanlara başarı hikayelerini anlatmayı seçmiş. ya bi' siktir git afedersin.

sözlük yazarlarının itirafları

avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum.

ulan bir insan her taraftan mı şanssız olur arkadaş. nefes almak için tek bir alanım yok. kendime kalabileceğim tek bir yer yok. sessizliği özledim. sadece kendime kalabileceğim zamanları özledim. olm çok fenayım lan!

işler güçler

--7. bölüm spoiler--

ahmet kural'ın oruçla dansı çok mu çok iyiydi. bir de şu;

yanacaksınız!

http://www.youtube.com/watch?v=laeyz5x1eva

--7. bölüm spoiler--

en iyisiydi.

isot gibisin bana acı veriyorsun diyen kız

festival gibisin, katılmak istiyorum da der bu. leştir leş.

ezginin günlüğü

sakin zamanlar için ideal. ancak üniversite şenliklerine gelince çekilmez olabiliyor.

yanında biber gazı taşıyan kız

benimdir o.

tantuni tarikatı

an itibariyle içinde bulunduğum tarikattır kendileri. tantuniyi seviyoruz, seviliyoruz vs.

mersin tantuni ayran gerisi yalan zirvesi

türk kahvesi el cid'den olursa katılacağım zirvedir kendileri.

dedemin insanları

bir filmin güzel olup olmadığını "ne kadar ağladın?" sorusuna verilen yanıtlarla belirleriz hep. oysa ki daha nice kriterler belirler güzelliği.

bu defa ağlamayacağım dedim ulan, çağan ırmak'ın bir filminde de gözlerim dolmayacak öyle ota boka!

aldım eşi dostu, bir güzel kuruldum yerime. tamam iyi güzel çok eğleniyorum oh! diyorum tam, filmin ikinci yarısında filme daldığımı farkettim. ben de o aileden biri oluvermişim, "aha benim dedem lan bu!" repliği dökülüvermiş dudaklarımdan. üstelik ben de dedemi o yaşlarda kaybetmişim. meğer ne çok özdeşleşmişim ben o filmle, ne çok bulmuşum kendimden bir şeyler öyle...

sonra o evdeki kız oluvermişim birden. "ah babam benim be!" demişim, benim babamın da gururu incinse bu kadar, o da yediremez kendine. o da böyledir, belli etmez ama kırılır, incinir...

ve kocası hiç gelmeyen o kadın oldum... aslında "onun" artık gelmeyeceğini aylar sonra anladım.
ozan oldum, babası oldum, anneannesi oldum... ben filmin ta kendisi oldum.

ve çağan beni yine ağlattı. hiç istemeden hem de...

ali öztürk adlı arkadaşı face ten bulmaya çalışmak

soyadı farklı olan başka bir ali'yi alternatif olarak önereceğim önerme.

bulanların feysbık moderatörlerine şikayet etmesi önemle rica olunur.

can alıcı dizeler

sarılıcam sımsıkı,
biraz geri çekilip bakıcam sonra,
gerçeksin...
karşımdasın.
gözlerin parlıyor,
çok güzel gözlerin...

pdr

amerikadaki gelişmelerin eşiğinde, üstün zekalı bakanlarımız tarafından ülkemize rehberlik ve psikolojik danışmanlık olarak uyarlanan bölüm.

son öğretmen atamalarında felsefe-sosyoloji-psikoloji gibi bölümlerde okuyan amelelerin mesleğimizi ele geçirip paşalar gibi düşük puanlarla yerimize atanmaları üstün zekalı bakanlarımız tarafından karara bağlanmıştır.

iş-kur'da yeni açılan "meslek danışmanlığı" iş alanına hiç alakaları olmadığı halde kpss puanıyla alınan fen bilgisi-matematik gibi zar zor atanan öğretmen adaylarını almak üstün zekalı bakanlarımızın marifetidir.

danışmanlık ve rehabilitasyon merkezlerinden elimiz eteğimizin çekilmeye çalışılması da inanır mısınız yine bu mükemmel bakanlarımızın işidir.

yine de güzeldir be!

şişmanların sevilmeme nedenleri

hemen hepsinin iyilik meleği modunda gezmeleri.

hayır anlamıyorum neden sürekli şirin olmak, yapılan esprilere alınmamak zorundalar ki? şişmansın ulan sen. bi bak bakalım aynaya şu halinle neye benziyosun.

şişman şakalarına kahkahalarla gülmeleri.

bu kesinlikle normal değil. vay ben kendimle barışığım, aman da dünyaya şu gözlüklerle bakıyorum falan hikaye. kesinlikle psikolojileri bozuluyor. bunlar hep yol, su, elektrik olarak bilinçaltına gönderiliyor. acısı zamanla suratınızda patlayacaktır.

şişman şakası yaptığım biri okkalı bi cevap verse bana mesela, sus lan kendi ...ne bak dese, susup oturucam, vallaha bak.

sürekli şirine modunda gezmeyin yeter. ya kilo verin ya da azcık insan olun.

11 11 11

internet geyiklerine açık bir tarihtir.

---spoiler---

11.11.2011:

11+11+11= 33

hangi yıldayız? 2011.

33+11 = 44

2+0+1+1 = 4

44-4=40

mhp'nin 40.yılı kutlu olsun.

---spoiler---

üniversitedeki bölümlerin tek cümlelik özeti

su ürünleri

işe yaramazlar ordusu.

şöyle diyaloglara neden olur:

+abi ne okuyosun?
-su ürünleri mühendisliği.
(utanmadan bir de mühendis yapmışlar)
+yani?
-dalıyorum!
+?+%%^&/)/!!!

ya da;

+ay hedehedegül benim sevgilim doktoor. seninki ne okuyodu?
-mühendis şekerim.
+ayy ne hoş, ne mühendisi, kaldırım mı? hahahahahaha!
-yok bebem su ürünleri.
+ayyy yazık yaa olsun bir daha hazırlanır!
-asdasdasd!

bizim kampüste var bunlardan, balık psikolojisi de görüyorlar. 6 sn lik hafıza için psikoloji görmek kolay iş değil tabii. bırakın yahu yazıktır okusun.

mardinli erkeklerin yakışıklı çekici seksi olması

sadece uzun boylu, esmer ve gömlekli erkeklerin içine girebileceği önerme.
konuşunca batırmıyorsa makbüldür efem.